ÖZGÜR ÖZEL: “ŞEHİR HASTANESİ ŞEHİR EFSANESİNE DÖNDÜ”

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel 18 ay önce temeli atılan ve henüz inşaatına dahi başlanmayan Manisa Şehir Hastanesinin akıbetini Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğluna sordu.

ÖZEL, MANİSA ŞEHİR HASTANESİNİN AKIBETİNİ SAĞLIK BAKANINA SORDU

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun yanıtlaması istemiyle Meclise bir soru önergesi verdi. CHP’li Özgür Özel soru önergesinde Sağlık Bakanlığı’nın Kamu Özel Ortaklığı modeli ile hayata geçirdiği ve 1 Aralık 2013 tarihinde temeli atılan Manisa Şehir Hastanesini projesinde aradan geçen 18 aya rağmen hiçbir ilerleme olmadığını kaydetti.

CHP’li Özel yapılan sözleşmeye göre 29 Ekim 2015 tarihinde bitmesi gereken hastanenin inşaatına dahi başlanmamış olmasının akıllarda soru işareti bıraktığını kaydederek Bakan Müezzinoğluna şu soruları yöneltti.

SÖZLEŞME ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK OLDU MU?

‘Manisa Şehir Hastanesinin inşaatı şu an hangi aşamadadır? Manisa Şehir Hastanesinin sözleşmeye göre ne zaman tamamlanması gerekmektedir? Sözleşme şartlarında bir değişiklik olmuş mudur? Değişiklik olmuş ise, projenin bitirilmesi ile ilgili tarih değişikliği yapılmış mıdır? Yapılmış ise, hastanenin ne zaman bitirilmesi planlanmıştır? İnşaatın, aradan geçen 18 aya rağmen hiç ilerlememiş olmasının hatta sadece temelinin atılmış olmasının nedeni nedir? Manisa Şehir Hastanesinin ihalesinde belirlenen bina kirası ve hizmet alımı tutarları nedir? Kaç yıllığına kiralanmıştır? Manisa Şehir Hastanesinin ihalesini hangi şirket almıştır?’

ŞİRKETİN YATIRIM İÇİN YETERLİ ÖZ SERMAYESİ VAR MI?

CHP’li Özel verdiği soru önergesinde şirketin toplam yatırıma ilişkin öz sermayesinin olup olmadığını da kaydederek, tüm Türkiye’deki şehir hastaneleri projelerinde yaşanan sorunları yeniden gündeme getirdi. CHP’li Özel’in Bakan Müezzinoğlu’ndan yanıtlamasını istediği diğer sorular ise şöyle:

HİZMETİN AKSAMADAN YÜRÜTÜLMESİ GARANTİ ALTINA ALINDI MI?
‘Bu şirketin toplam yatırım tutarına ilişkin gerekli öz sermayesi var mıdır? Söz konusu şirketin mesleki, teknik yeterlilik koşulları ile öz sermayeleri ve SGK primi ile vergi borcu olup olmadığına ilişkin denetimi yapılmış mıdır? Denetimlerde şirketin bu şartları taşıdığı tespit edilmiş midir? Yine aynı şirket farklı bölgelerde şehir hastanesi ihalesi almış mıdır? Bu ihaleler hangileridir? Manisa’da ihaleyi üstlenen firma başka bölgelerde şehir hastanesi ihalesini alan şirketlerden birinin alt işvereni midir? Böyle ise farklı bölgelerdeki hastanelerin hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi garanti altına alınmış mıdır?’
TAM BİR FİYASKO

Özgür Özel konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

‘18 ay önce temeli atılan ama henüz bir çivi dahi çakılmayan Manisa Şehir Hastanesi projesi aslında AKP’nin Kamu Özel Ortaklığı modeli ile ortaya koyduğu ve temellerini attığı diğer tüm projelerde olduğu gibi tam bir fiyaskodur. Hemen hemen tüm Türkiye’de 2015’te bitirilmesi planlanan bu projeler yıllarca uzayacak. Çünkü bu projelerin altyapısında ciddi eksiklikler var. İmzalanan sözleşmelere rağmen, bazı şirketlerin ya yeterli öz sermayeleri yok ya da bazıları alt işveren modeli ile başka ihalelere de girdiği için işler aksıyor. Yangından mal kaçırır gibi çıkartılan bir yasa ile alelacele imzalar atıldı. Şimdilerde ise, seçim öncesi atılan temeller, yerini kimsenin uğramadığı, bir dozerin bile olmadığı bir inşaat alanına bıraktı.’

ŞEHİR HASTANESİ ŞEHİR EFSANESİNE DÖNDÜ

‘Çünkü, o şaşalı imza törenlerinin arkasında yani buzdağının görünmeyen kısmında ülkemizin geleceğini ilgilendiren büyük bir ipotek söz konusu idi. Yapılacak işin vatandaşa değil, sermayeye, birilerine peşkeş çekmeye yarayacağı çok önceden belliydi. İşte o ballandıra ballandıra protokolleri imzaladıkları, sayfa sayfa manşet yaptıkları talanın adı şehir hastanesi Manisa’nın göbeğinde bir şehir efsanesi olarak duruyor. Kimseden çıt çıkmıyor. Çünkü seçim bitti, şovlar yapıldı.

BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

Her zaman söyledik. Yine söyleyececeğiz. Bizler devredilemez ve ertelenemez sağlık hakkının özelleştirilmesine karşıyız. Kamu kaynaklarımızın da çarçur edilmesine ve sağlığımızın on yıllarca sermayeye kiralanmasına da göz yummayacağız. Bu işin peşini bırakmayacağız.’